Etiket arşivi: MİT

İSTİHBARAT /// CELAL KAZDAĞLI : MİT 17 Aralık’ta ne yaptı ?

O kavramı Türk siyasi hayatına Süleyman Demirel hediye etti.

“MİT Afrika’da filan ülkede gerçekleşen darbeyi haber verir ama bizim darbeleri haber vermez.”

MİT gerçekten Türkiye’de olan darbeleri haber vermiyor mu?

Darbelere muhatap olan Demirel haber vermediğini söylüyor.

Darbe olacağından dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in haberi yok muydu ki MİT’ten haber bekliyordu?

1980 darbesi olunca ABD Başkan’ına “Bizim çocuklar başardı” diye bilgi verildiğine göre, “Türkiye’de bizim çocuklar”dan haberdar olanlar vardı.

ABD’nin “bizim çocuklar” diye söyledikleri kimlerdi acaba?

Darbeyi askerler yaptığına göre darbeci komutanların “bizim çocuklar” olduğunu var sayabiliriz.

O dönem MİT askerden ayrı olmadığına göre MİT’i de “bizim çocuklar” dersek yanılmış olur muyuz?

Hayır.

12 Eylül’de darbe yapanlar ABD için “bizim çocuklar”dı.

17 Aralık’ta Durum Neydi?

17 Aralık’ta yine bir darbe girişimi vardı.

“Bizim çocuklar” o darbeyi “başaramadılar”.

Bu defa “bizim çocuklar” kimdi acaba?

16 yıldır bir ABD’li gibi düşünen, ABD’nin dışına çıkmayan Fethullah Gülen acaba “bizim çocuklar” kavramının içine giriyor mu?

Başbakan Erdoğan’a göre giriyor.

17 Aralık için ABD’nin Neoconları “bizim çocuklar başaramadı” diyor.

Birileri de buralarda “bütün bu işler oldu. MİT ne yaptı” diye soruyor.

Darbe hazırlığını neden haber vermedi diye eleştiriyorlar.

MİT uyudu mu diye soranlar var.

Bazıları da darbeyi önlemediği için MİT’i başarısız buluyor.

Bu darbe girişiminde MİT’in “bizim çocuklar” olmadığı anlaşılıyor.

Ordu da “bizim çocuklar” değil.

İki kurum da “bizim çocuklar”ın karşısında yer almış.

Devlet içinde paralel bir örgütlenme gerçekleştirenler, polis ve yargı içinde başarılı olanlar, iş MİT ve Asker’e gelince sert bir kayaya çarpmışlar.

“Bizim çocuklar”ın MİT ve Askeriye içinde ilerleyemedikleri, oralara nüfuz edemedikleri anlaşılıyor.

MİT madem “bizim çocuklar”ın yanında değil o zaman neden darbeyi önceden haber vermedi?

Soru bu.

Kartal Avını Sabırla Bekledi

Olayların geldiği noktaya baktığımızda bir şeyi fark ediyoruz.

Onca ince ayrıntısına kadar planlanmış bir darbe girişimi acaba neden gerçekleşmedi?

Doğrusu plan kusursuz hazırlanmıştı…

Başarıya ulaşmadı.

Neden?

“Bizim çocuklar” denilen bu Cemaat örgütlenmesini kim başarısızlığa mahkum etti?

Cemaat kime yenildi?

Nüfuz edemediği yer neresi ise oraya yenildi.

17 Aralık darbe kalkışmasını önleyen Milli İstihbarat Teşkilatı’dır.

Bugün dönüp baktığımızda şunu görüyoruz.

Cemaat’in içinde örgütlenmiş yapı, biz buna “Cemaat Ergenekonu” diyebiliriz, onlar eski yapı ile işbirliği yaptı.

Baronlar Konseyi ile ittifak kurdu…

Eski Yapı’nın bütün unsurları ile bir araya geldi… Genci Yaşlısı bütün Kurtlar buluştu…

Medya 14 Kasım’da işareti verdi.

Yargı ve Emniyet içindeki Paralel Yapı harekete geçti.

Lakin olmadı…

Oldurmayan MİT’ti…

Bu defa Bizim Çocuklar, onların çocuklarını yendi…

Çekilmeye 17 noktada MİT gözü

PKK, çözüm süreci kapsamında dün sabaha karşı sınır dışına çekilmeye başladı. Hakkari ve Şırnak kırsalından yola çıkan ilk gruplar, Kuzey Irak’taki kamplara ulaştı. MİT 17 noktada çekilmeyi izlemek için üs kurdu. Sabotajlara karşı da teyakkuzda olacak istihbarat birimleri, Ankara’ya düzenli olarak rapor gönderecek.

Çözüm sürecinin en kritik aşaması olan sınır dışına çıkışlar başladı. Türkiye’deki silahlı grupların Kuzey Irak’a çekilmesine yönelik kararın Kandil yönetimi tarafından tüm birimlere ulaştırılmasının ardından ilk gruplar üslerinden sınıra doğru harekete geçti.

İki ana koridoru kullanan örgütün ilk grubu Şırnak ve Hakkari bölgesindeki üslerinden çıktı. PKK’lılar, Cilo-Buzul Sat Dağları, Ağaçdibi Köyü bölgesi, 3 bin 600 rakımlı Berçelan Yaylası, Ceylanlı Köyü bölgesi, Hakkari-Şırnak güzergahında bulunan Kato Dağı, Hakkari’nin Çukurca İlçesi’ndeki Kazan Vadisi, Işıklı, Kavuşak, Minyanış, Cevizli ve Kavuşak köyleri ile Çukurca’ya bağlı Uzundere Beldesi’ne bağlı kırsal kesimlerden dün sabah 03.00’ten itibaren geçiş yapmaya başladı.

*İLK GRUPTA 53 KİŞİ*

Bölgede örgütün hareketini yakından izleyen kaynaklar, küçük gruplar halinde hareket eden PKK’lıların dün gece silahları ile birlikte Kuzey Irak’a geçiş yapmaya başladıklarını bildirdi. Sürecin ilk adımı olarak, Şırnak’ın Uludere, Beyttüşşebap, Hakkari’nin Çukurca, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerindeki üslenme alanlarından sembolik grupların çıktığı, asıl geçişlerin hızlanması için bir samimiyet göstergesi olarak gözcü ve lojistik grup eşliğinde 53 kişinin geçiş yaptığı öğrenildi.

*ASKERİ BÖLGELERİ KULLANIMADI*

PKK’nın Kuzey Irak’a geçişlerde askeri üs bölgelerinden geçmediği, yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre; lojistik ve gözlem gruplarının geçiş hatlarında önceden keşifler yaparak geçişlerin sağlandığı bildirildi. Özellikle Derecik ve Kazan Vadilerinde askeri noktalara görünmemek için çaba sarf eden PKK’lıların dün akşam saatlerinde Kuzey Irak’a geçtiği

bildirildi. Geçişlerin kontrollü ve güvenli olması için her bölgede farklı frekanslar kullanan PKK’lılar aynı yöntemi sürdürüyor. Ancak sınır hattından dün geçen ilk grubun intikali açık frekans yani güvenlik güçlerinin de duyabileceği kanaldan iletildi.

*KÖYLÜLERDEN ERZAK ALINMIYOR*

PKK’lı gruplar yurt dışına çıkışları, bir önceki grubun yolunu takip ederek güvenlik koridorlardan ‘karşılama’, ‘erzak’, ‘lojistik’ ve ‘öncü’ gibi timlerin gözetiminde yapıyor. Zira sürecin sabote edilebileceği endişesi ile geçiş güzergahlarında köylerden erzak istenmiyor. Oluşturulan lojistik grupları acil ilk yardım mazemeleri de dahil tüm tedbirlerini aldı.

*MİT’TEN 17 NOKTADA TAKİP*

Geçişlerin başlamasına bir hafta kala Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), çekilmeleri izlemek üzere Hakkari, Şırnak, Şemdinli, Derecik, Omurlu, Yüksekova, Dağlıca, Cizre, Silopi, Çukurca, Çayırlı, Işıklı, Hakantepe, Darsinki, 49 nolu sınır taşları, Oramar, Esendere bölgelerinde yakın izlemeler başlattı.

*GECE HAREKET EDİYORLAR*

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, ‘Çekilmenin başladığını biliyoruz’ dedi. Demirtaş, PKK’lıların hem olası gerginliklerin önüne geçmek hem de güvenliklerini tehlikeye atmamak için hava karardıktan sonra hareket ettiklerini söyleyerek, ‘Gündüzleri görünmeyip, geceleri hareket etmeyi tercih ediyorlar’ diye konuştu.

*Haftanin ve Hakurk kamplarına gidecekler*

Türkiye’deki 2 bin 194 silahlı militan, belirlenen güzergahları kullanarak en kısa sürede sınır hattına ulaşmaya çalışacak. PKK’nın iç ve en uç bölgelerdeki silahlı gruplarının sınıra ulaşması en az 45 günü bulacak. PKK’nın 5 Eylül’e kadar çekilmeyi tamamlaması bekleniyor. Dün sabah saatlerinden itibaren, iki güzergahı takip ederek sınıra yönelen PKK’lıların birinci kolu ‘Dersim’ üzerinden örgütün ‘Serhat’ olarak adlandırdığı Ardahan, Kars, Iğdır illerini takip ederek İran sınır hattından Kuzey Irak’ın Hakurk bölgesine ulaşacak. İkinci koridoru

kullanacak gruplar ise ‘Botan’ olarak bilinen Siirt-Şırnak hattından Kuzey Irak’ın Haftanin ve Zap bölgesine geçiş yapacak.

*İHD’den izleme komisyonu*

PKK’lıların çekilme süreci İHD’nin kurduğu İzleme Komisyonu tarafından yakından izlenecek. Van-Ağrı, Bingöl-Muş, Tunceli, Hakkari, Şırnak, Diyarbakır-Mardin-Batman eksenli çalışma yapacak İHD, kamuoyunu haftalık raporlarla bilgilendirecek. Çekilme sırasında yaşanacak sorunları çözmek için ise izleme heyeti geçiş alanlarına da gidebilecek.

Suriye’de kaçırılan Lübnanlılar için MİT devrede

İran’a yaptıkları dini ziyaretten dönerken Suriye’de geçen yıl kaçırılan 11 Lübnanlıdan 9’unun, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı’nın girişimleriyle birkaç gün içerisinde serbest bırakılması bekleniyor.

İran‘a yaptıkları dini ziyaretten dönüşleri sırasında, Suriye’nin Azez kenti yakınlarında 22 Mayıs 2012 tarihinde kaçırılan 11 Lübnanlıdan 9’unun, MİT’in girişimleriyle birkaç gün içinde serbest bırakılacağı öğrenildi.

LÜBNANLILARIN GÖRÜNTÜLERİNE AA ULAŞTI / FOTO GALERİ

Yaklaşık bir yıldır rehin tutulan Lübnanlıların görüntülerine ise dünyada ilk kez Anadolu Ajansı (AA) ulaştı.

AA’nın ulaştığı görüntülerde, kaçırılan Lübnanlıların, durumları hakkında bilgi verdikleri ve neşeli oldukları görülüyor. Görüntülerde, isimlerini sırasıyla Hasan Erzune, Hac Abbas Mahmud, Hasan Hammune, Ali Turmus, Abbas Hasan Şuayb, Hac Ebu Ali Salih, Muhammed Munzir, Seyyid Ali Abbas ve Muhtar Ali Hüseyin Zegib olarak açıklayan Lübnanlılar, sağlık durumlarının ve morallerinin iyi olduğunu belirterek evlerine ve yakınlarına döneceklerinden emin olduklarını ifade etti.

Alıkonulan Lübnanlılardan Muhtar Ali Hüseyin Zegib, kendilerini kaçıran grubun serbest bırakılmaları için daha önce gündeme getirdiği talebe atıfta bulunarak, "Sesimizi güçlü bir şekilde Suriyeli devrimci kardeşlerimizin sesine katıyor ve Suriye rejiminin zindanlarında tutuklu bulunan bütün kadınların serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.

Suriye’de 9 Lübnan vatandaşını elinde tutan ve ismini "Kuzey Fırtınası Tugayı" olarak açıklayan grup, alıkonulan Lübnanlıların teslim edilmesi için tutuklu Suriyeli kadınların serbest bırakılmasını şart koşmuştu.

2 LÜBNANLI TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUĞUNDA SERBEST BIRAKILMIŞTI

Kaçırılan şahısların serbest bırakılması için Lübnanlı üst düzey siyasi yetkililer ile Şii Yüksek Konseyi üyelerinden Eş-Şeyh Abbas Zegib’in geçen haftalarda Türkiye’den yardım talepleri olmuştu.

Ayrıca yaklaşık 1 yıldır Suriyelilerin elinde rehin olarak tutulan Lübnanlıların aileleri de Lübnan’daki Türk Hava Yolları (THY) Bürosu ile Türk Kültür Merkezi önünde Türkiye’nin bu konuda daha fazla çaba göstermesi için eylem düzenliyordu. Aileler, Türkiye’nin desteğinin sağlanması amacıyla Lübnan hükümeti nezdinde de girişimlerde bulunmuştu.

Kaçırılan Lübnanlılardan ikisi, daha önce 2012 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin arabuluculuğuyla serbest bırakılmıştı.

MİT son olarak, çalışmak amacıyla gittiği Afganistan‘da 2010 yılında Taliban tarafından kaçırılan Sertaç Dikilitaş’ın geçen ay Türkiye’ye getirilmesini sağlamıştı.

MİT’te Çözüm Süreci Yapılanması

Çözüm sürecinin daha iyi takibi için Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu yeniden yapılanıyor.

MİT çözüm süreci yapılanmasına gidiyor

PKK‘nın çekilme süreciyle birlikte MİT bünyesinde kurulan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu yeniden yapılanıyor. Kurulun 33 kentte kurulacak birimleri süreçte istihbarat akışı sağlayacak

MİT 33 BİRİMDEN İZLEYECEK

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında kurulan ve istihbaratın tek elde toplanmasını amaçlayan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu (MİKK), PKK‘nın sınırdışına çekilmesini amaçlayan yeni çözüm süreciyle birlikte merkezden şehirlere açılıyor.

2012’DE FAALİYETE GEÇMİŞTİ

Hakan Fidan‘ın MİT Müsteşarlığı’na atanmasıyla MİT’te başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde oluşturulan MİKK, 2012’de faaliyete geçmişti. Başta emniyet ve jandarmadaki istihbarat birimlerinden uzmanların yanısıra bazı devlet kurumlarının temsilcilerinin de katıldığı MİKK’nin çalışmaları MİT Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan MİKK Genel Sekreterliği’nce yürütülüyor.

YEREL ÜNİTELER VALİ YARDIMCISI BAŞKANLIĞINDA YÜRÜTÜLECEK

Milliyet’in haberine göre; Merkezde yürütülen çalışmalar çerçevesinde MİKK yapılanmasından olumlu sonuçlar alınmasıyla birlikte bu kez birimin il düzeyinde teşkilatlanarak faaliyete geçmesi benimsendi. Bu amaçla birimin, tüm ülkede yerel ünitelerinin kurulması ve faaliyete geçmesi öngörüldü. Yerel ünitelerinin faaliyetleri, her ildeki bir vali yardımcısının başkanlığında yürütülecek.

BİLGİ AKIŞI SAĞLANACAK

Aralarında İstanbul, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Ankara‘nın da bulunduğu 33 kentteki çalışmalar 24 saat esasına göre yapılacak. Yerel üniteler, birbirlerine bilgi akışını sağlayacak. PKK’nın ülke dışına çekilmeyi başlatmasıyla, farklı boyuta gelen terörle mücadele çalışmalarının da söz konusu yerel ünitelerin kurulmasında etkili olduğu ifade edildi.

MİKK, MİT Müsteşarının başkanlığında, istihbarat çalışmalarının yönetilmesinde ve temel görüşlerin oluşturulmasında etkin rol oynuyor.

Kaynak :Milliyet

Çarpıcı iddia : MİT MOSSAD ile gizlice…

İsrail istihbarat çevrelerine yakınlığıyla bilinen Debka sitesi, MİT ve MOSSAD yetkililerinin Suriye konusunda istihbarat paylaşımına karar verdiğini iddia etti.

İnternet sitesinin iddiasına göre anlaşma, İsrailli ve Türk heyetlerin Mavi Marmara tazminatıyla ilgili görüşmesi sırasında oldu. Görüşmede tazminat konusunda kriterlerin belirlenmesi 1 saatten kısa sürdü.

Hemen ardından Suriye krizi masaya yatırıldı. Taraflar, Suriye krizi ile ilgili istihbarat kaynaklarının paylaşılması için bir mekanizma kurulması konusunda mutabık kaldı. Debka sitesi ayrıca, MİT Başkanı Hakan Fidan ile MOSSAD Başkanı Tamir Pardo’nun da bir araya geleceğini öne sürdü.

Debka, iki ülkenin istihbarat yöntemleri konusunda da iddialarda bulundu. Türkiye ve İsrail’in Suriye’de farklı milis gruplarla temasta olduğunu, Türkiye’nin Suriyeli isyancı ve Lübnanlı muhbirleri kullandığını, ancak İsrail’in teknolojik imkanlarının daha ileri olduğunu öne sürdü.

PKK çekilirken MİT ne yapacak ?

PKK’nın çekilme süreciyle birlikte MİT bünyesinde kurulan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu yeniden yapılanıyor. Kurulun 33 kentte kurulacak birimleri süreçte istihbarat akışı sağlayacak

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında kurulan ve istihbaratın tek elde toplanmasını amaçlayan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu (MİKK), PKK’nın sınırdışına çekilmesini amaçlayan yeni çözüm süreciyle birlikte merkezden şehirlere açılıyor.

Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na atanmasıyla MİT’te başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde oluşturulan MİKK, 2012’de faaliyete geçmişti. Başta emniyet ve jandarmadaki istihbarat birimlerinden uzmanların yanısıra bazı devlet kurumlarının temsilcilerinin de katıldığı MİKK’nin çalışmaları MİT Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan MİKK Genel Sekreterliği’nce yürütülüyor.

Şehirler arası istihbarat akışı

Merkezde yürütülen çalışmalar çerçevesinde MİKK yapılanmasından olumlu sonuçlar alınmasıyla birlikte bu kez birimin il düzeyinde teşkilatlanarak faaliyete geçmesi benimsendi. Bu amaçla birimin, tüm ülkede yerel ünitelerinin kurulması ve faaliyete geçmesi öngörüldü. Yerel ünitelerinin faaliyetleri, her ildeki bir vali yardımcısının başkanlığında yürütülecek.

Aralarında İstanbul, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Ankara’nın da bulunduğu 33 kentteki çalışmalar 24 saat esasına göre yapılacak. Yerel üniteler, birbirlerine bilgi akışını sağlayacak. PKK’nın ülke dışına çekilmeyi başlatmasıyla, farklı boyuta gelen terörle mücadele çalışmalarının da söz konusu yerel ünitelerin kurulmasında etkili olduğu ifade edildi.

MİKK, MİT Müsteşarının başkanlığında, istihbarat çalışmalarının yönetilmesinde ve temel görüşlerin oluşturulmasında etkin rol oynuyor. (Milliyet)

MİT ‘geri çekilmeyi’ 33 birimden izleyecek

PKK’nın çekilme süreciyle birlikte MİT bünyesinde kurulan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu yeniden yapılanıyor. Kurulun 33 kentte kurulacak birimleri süreçte istihbarat akışı sağlayacak.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında kurulan ve istihbaratın tek elde toplanmasını amaçlayan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu (MİKK), PKK’nın sınırdışına çekilmesini amaçlayan yeni çözüm süreciyle birlikte merkezden şehirlere açılıyor.

Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı’na atanmasıyla MİT’te başlatılan yeniden yapılandırma çalışmaları çerçevesinde oluşturulan MİKK, 2012’de faaliyete geçmişti. Başta emniyet ve jandarmadaki istihbarat birimlerinden uzmanların yanısıra bazı devlet kurumlarının temsilcilerinin de katıldığı MİKK’nin çalışmaları MİT Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan MİKK Genel Sekreterliği’nce yürütülüyor.

Şehirler arası istihbarat akışı

Merkezde yürütülen çalışmalar çerçevesinde MİKK yapılanmasından olumlu sonuçlar alınmasıyla birlikte bu kez birimin il düzeyinde teşkilatlanarak faaliyete geçmesi benimsendi. Bu amaçla birimin, tüm ülkede yerel ünitelerinin kurulması ve faaliyete geçmesi öngörüldü. Yerel ünitelerinin faaliyetleri, her ildeki bir vali yardımcısının başkanlığında yürütülecek.

Aralarında İstanbul, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak, Ankara’nın da bulunduğu 33 kentteki çalışmalar 24 saat esasına göre yapılacak. Yerel üniteler, birbirlerine bilgi akışını sağlayacak. PKK’nın ülke dışına çekilmeyi başlatmasıyla, farklı boyuta gelen terörle mücadele çalışmalarının da söz konusu yerel ünitelerin kurulmasında etkili olduğu ifade edildi.
MİKK, MİT Müsteşarının başkanlığında, istihbarat çalışmalarının yönetilmesinde ve temel görüşlerin oluşturulmasında etkin rol oynuyor.

“Mossad ve MİT arasında üst düzey görüşme”

Debka sitesi, geçen hafta Ankara’da toplanan Türk ve İsrailli heyetlerin, Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kaldıklarını iddia ederken "Mossad ve MİT arasında en üst düzeyde görüşmelerin yapılacağını, Başkanları Tamir Pardo ve Hakan Fidan’ın biraya geleceğini" de öne sürdü. 28.04.2013 12:32

(ANKA) – İsrail’in istihbarat örgütlerine yakınlığı ile bilinen Debka sitesi, geçen hafta Ankara’da Türk ile İsrail heyetleri arasında gerçekleşen görüşmelerde Suriye ile ilgili istihbarat paylaşımında mutabık kaldıklarını öne sürdü. Debka, iki ülke istihbarat örgütleri Mossad ve MİT arasında en üst düzeyde görüşmelerin yapılacağı ve Başkanları Tamir Pardo ve Hakan Fidan’ın bir araya geleceği iddiasında da bulundu.

"DEBKAfile Özel" logosu ile yayımlanan iddialara göre, dokuz Türk’ün ölümüne yol açan Mavi Marmara baskını konusunda 22 Nisan’da Ankara’da Türk ile İsrailli yetkililer arasında gerçekleşen tazminat görüşmelerinde ödemelere ilişkin kriterlerin belirlenmesi bir saatten az bir süre aldı.

Bunun ardından iki heyetin "iki taraf açısından daha acil konulara girdikleri"ni savunan Debka, görüşmelerden bir gün önce ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, "ortak acil güvenlik çıkarları" nedeniyle Türkiye’den İsrail ile ilişkileri yeniden tesis etmek için hızlı hareket etmesini istediğini belirterek Kerry’nin bu çağrısına heyetlerin, "askeri ve istihbarat işbirliğini ilerletme yolları" konusunda yoğun bir görüşmeyi başlatarak yanıt verdiklerini kaydetti.

Debka, görüşmelerde "Hemen alınan bir karar ise, Türkiye ve İsrail arasında Suriye savaşı konusunda istihbarat paylaşımına yönelik ortak bir mekanizmanın kurulması oldu" savına da yer verdi.

Türkiye ve İsrail’in, Suriye ile ilgili "en iyi istihbarata sahip" ülkeler olarak tanındığını yazan Debka, buna karşın iki ülkenin istihbarat toplama yöntemlerinin farklı olduğunu, farklı içeriği ve kaynaklarının bulunduğunu öne sürdü. Debka şu iddialarda da bulundu:

"Türkler, Suriyeli isyancıları ve Suriye’de faaliyet gösteren Lübnanlı muhbirleri kullanıyorlar. İsrail’in sahip olduğu elektronik kaynaklara hakim değiller. İki teşkilatın da farklı isyancı gruplar ile temasları var.

Her iki teşkilatın girdi paylaşımına ilişkin bir düzenlemenin gecikmeden oluşturulmasından çok kazanç sağlayabileceği konusunda çabucak mutabık kalındı."

VİDEO : KOMPLO TEORİSİ : MİT ESKİ DAİRE BAŞKANI HİRAM ABAS

VİDEO LİNK :

MİT, yabancı servisler ve çözüm sürecinde sabotaj faktörü

PKK’nın silah bırakması operasyonunda MİT’in etkin rol oynaması, bu süreci sabote etmek isteyenlerin MİT’i hedef tahtasına oturtmalarına neden oldu. Örgütün silah bırakmasını istemeyen dış kaynaklı bazı derin yapılanmalar, süreci sabote etmek için elemanlarını kullanıyor.

SON.TV ANALİZ – Türkiye, istihbarat alanında dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girmeyi başardı. Son yıllarda dışa yönelik uygulanan yeni istihbarat politikaları; yalnızca içerik anlamında değil, aynı zamanda erken ve etkili bir istihbarat gündeminin formüle edilmesini ve yürütülmesini sağlayacak mekanizmalar anlamında da dönüştü.

Türkiye’nin dışarıya yönelik istihbarat politikasını takip eden bütün yabancı servisler son yıllarda Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) dünyadaki etkinlik sürecini kabullenmeye başlamış görünüyorlar. Bu etkiyi, Türkiye’nin ‘Soft Power’ (Yumuşak Güç) denilen bağımsız düşünmek mümkün değil.

Hakan Fidan’ın başında bulunduğu Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), dünyadaki değişime paralel bir biçimde bölgesel ve küresel ilişkilerde yükselen bir istihbarat kurumu olarak öne çıkmaya başladı. Son olarak PKK’nın silah bırakması operasyonunda MİT’in etkin rol oynaması, bu süreci sabote etmek isteyenlerin MİT ve Fidan’ı hedef tahtasına oturtmalarına neden oluyor.

PKK’nın silah bırakmasını istemeyen dış kaynaklı bazı derin yapılanmalar, çeşitli operasyonlarla bu süreci sabote etmek için elemanlarını kullanıyor. Bir başka deyişle Türkiye’de aktif görev yapan ve yurt dışında bu operasyonları yöneten yabancı gizli servis elemanları boş durmuyor.
Sosyal medya başta olmak üzere çeşitli mahfillerde psikolojik harekât ve ajitasyon istihbaratıyla çözüm sürecinde Türkleri Kürtlere, Kürtleri de Türklere karşı kışkırtma niyetindeler. MİT de çözüm sürecinin aktörü olduğu için baş hedeflerden biri.

Özellikle Facebook ve Twitter gibi sosyal medya mecralarını kullanarak kitleleri harekete geçirmeye çalışan yabancı gizli servis elemanları, ajitasyon ve psikolojik harekât ile Türk toplumunu etki altına alabiliyor. Bunu yaparken araç olarak kullandıkları sosyal medyanın kullanıcıları ise bunun farkına varamayabiliyor. Çünkü bu tür operasyonları yönetenler; ajitasyon, psikolojik harekât ve maskeleme konusunda son derece iyi yetiştirilmiş kişiler. Çoğu zaman sosyal medyada etnik bir konu ile ilgili başlatılan bir kampanya, sosyal medya kullanıcılarına iyi bir şekilde sunulduğu için bunun bir ajitasyon ürünü olduğunu anlaşılmıyor.

AJİTASYON’NUN KÖKENİ

Ajitasyon ve psikolojik harekât, kitleleri belirli bir amaç doğrultusunda yönlendirmek ve ayaklandırabilmek için kullanılıyor. Bireyleri tek tek propaganda yolu ile ikna etmek yoluyla kurulu düzene, otoriteye karşı ayaklandırmak hem uzun zaman alıyor, hem de çok zor. Bu maksatla ajitasyon denilen özel propaganda türü geliştirmiş. Ajitasyon teorisini, Rus Marksizmi’nin babası sayılan Plehanov ortaya atmış, Lenin de uygulamaya geçirmiş diye biliniyor. Ancak bu teoriyi geliştiren ve uygulayan şahıs olarak Lev Troçki kabul edilmektedir. Ajitasyon bir veya birkaç konunun kitlelere devamlı surette telkin edilmesi sureti ile bunların bilinçaltına yerleştirilmesi olarak tanımlanabilir.

Ajitasyonla zihnine karanlık fikirler çakılan insan, halinden, geleceğinden (birey ve toplum olarak) ümidini kesecek, ister istemez karamsarlığa düşecektir. Ve nihayet bu insan veya toplum kurtuluş için bir ümit arayacaktır. İşte bu safhada propaganda, ajitasyonun hazırladığı zemine, “tek çare” ve “tek çıkar yol” olarak girecek, o insana veya topluma tek kurtuluş yolu olarak, amacına uygun bir eylemi, bir davranışı benimsetmeye çalışacaktır. Kısaca ifade etmek gerekirse, ajitasyon tarlayı sürerek, ekime hazır hale getirecek, propaganda ise tohumu serpecektir.

YÜKSEK STRATEJİ TÜRKİYE

strateji, istihbarat, güvenlik, politika, jeo-politik, mizah, terör, araştırma, teknoloji

Fight "Gang Stalking"

Expose illegal stalking by corrupt law enforcement personnel

İSTİHBARAT ALANI

Sınırsız, Seçkin, Sansürsüz, Kemalist Haber Blogu

WordPress.com News

The latest news on WordPress.com and the WordPress community.